Selim ATAŞ
İLİM ve İMAN

                Hayatta her şeyi gözümüzle görmek, elimizle tutmak, kulağımızla duymak mümkün değildir. Mesela, bir gülün varlığını hem gözümüz hem burnumuz hem de derimiz hisseder. Ama verem hastalığına sebep olan Koch basilini çıplak gözle göremeyiz. Onun varlığına, önce hastalığın etkilerini gözlemleyerek hükmedilmiştir. Yani sonuçlarından hareketle, ortada görünmeyen bir sebebin var olduğu anlaşılmıştır. İşte bu, ilimde çok geçerli ve verimli bir yöntem olan tümevarımın güzel bir örneğidir.
                Sonrasında bilim ilerledi, mikroskoplar gelişti. Görme gücümüz olağanüstü artırılınca, daha önce sadece akıl yoluyla kabul ettiğimiz bu hükmü gözümüzle de doğrulama imkânına kavuştuk. Bugün de aynı şey geçerli. Elektronları, nötrinoları, radyo dalgalarını ya da kütleçekimini gözlerimizle görmüyoruz. Ama varlıklarından kimsenin şüphesi yok. Çünkü onların bıraktığı izleri, yani sonuçlarını gözlemliyoruz.
tasarım59 reklam paketi
                Aslında mesele şu: Bilimde çoğu zaman, göremediğimiz bir gerçeğe izlerinden ulaşıyoruz. Bir cismin gölgesine bakıp hem o cismin hem de ışığın varlığını anladığımız gibi… İzler bize aslı gösteriyor.
                Peki, iş burada bitiyor mu? Elbette hayır. İlim, kâinatta olup bitenleri büyük ölçüde açıklayabiliyor. Bir ilim adamı gözlemler ve der ki: “Evet, kâinatta sürekli bir oluşum, bozulum ve hareket var.” Ama aynı ilim adamı şu sorulara cevap veremez: “Bu madde nereden geldi? Ona ilk hareketi kim verdi? Kâinatın her zerresine niçin böylesine derin bir ilim nakşedilmiş durumda?”
                Burada ilmin gücü yetmez. Çünkü olayların ardında varlığı hissedilen hakikat, yalnızca deney ve gözlemle kuşatılamaz. Madde de maddenin oluşumu da çözülmesi de hareketi de hatta her bir zerresinde saklı duran o derin ilim de… Hepsi, daha yüce bir gerçeğin sadece eserleri olabilir.
                İşte ilimle imanın yolları burada kesişir. İlim, eserleri gösterir; iman ise o eserlerin sahibine işaret eder.


Yayınlanma Tarihi : 17/12/2024 00:55
Okunma Sayısı : 94

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar