Selim ATAŞ
İKİ KOMŞU ÜLKENİN BAŞKANLARI

                Bazı ülkeler sürekli savaşmak için bahane ararlar, bazı ülkeler ise savaş istemezler. Ama sözlü, ama haber yoluyla kendilerini her fırsatta rahatsız ederler.
                Bayramlarda, bazı etkinliklerde ise bulmaca şeklinde ve benzeri şekillerde birbirileriyle yarışırlar. Birbirilerine armağanlarını, hediyelerini yarış amacıyla gönderirler…
tasarım59 reklam paketi
                Bu durum devam ederken, hükümdarın biri en iyi heykel ustalarını huzuruna davet eder... Ve heykel ustalarına; “Üç tane heykel, hiçbirinin birbirinden en ufak bir farkı olmayacak” der ve ustalar işe başlarlar. Devlet Başkanı’nın istediği gibi birbirinden farksız üç heykel yaparlar...
                Devlet Başkanı, komşu Devlet Başkanı’na heykelleri gönderir. Heykelleri götürenlere bir de mektup gönderir. Mektupta, “Değerli komşum, önce sizlere sağlık ve mutluluklar dilerim. Bazı konularda yarıştığımız malum. Göndermiş olduğum üç heykelin aralarındaki farkı bulmanızı istiyorum. Eğer bulabilirseniz, altından yaptırmış olduğum heykeller sizindir” yazar.
                Devlet Başkanı, kendisi heykelleri uzun süre inceleme yapar ancak heykeller arasında hiçbir fark göremez… Ülkesinde ne kadar heykel ustası ve sanatkâr varsa getirtir, başlarlar heykelleri incelemeye… En ufak bir fark bulamazlar. Bu nedenle Devlet Başkanı büyük sıkıntılar çekmeye başlar.
                Devlet Başkan Yardımcıları’na; “Bu heykel işini çözecek bir adam bulun, yoksa mahcup olacağız” der. Yardımcılar seferber olurlar...
                Mahallenin bir kenarında, ufak çapta çalışan bir çilingir bulurlar. Durumu anlatırlar… Çilingir; “Ben o işlerden anlamam lakin bakalım elimden geleni yapmaya çalışırım” der.
                Varırlar heykellerin yanına, Devlet Başkanı çilingire bakar ve umutsuz bir şekilde; “Bu işi bu çözemez” der kendi kendine... Çilingir heykelleri gözden geçirir, en ufak bir değişiklik bulamaz. Onu getirenlere der ki; “Bana bir metal tel getirin.”
                Hemen metal tel bulup getirilir. Devlet Başkanı çilingire yan yan bakar ama herhangi bir şey söylemez…
                Çilingir elindeki metal teli bir heykelin kulağından sokar, metal tel heykelin ağzından çıkar. İkinci heykelin kulağından sokar, öteki kulağından çıkar…
                Üçüncü heykelin kulağından sokar, hiçbir taraftan çıkmaz. Telin diğer ucu, heykelin yüreğine gitmiştir…
                Uzaktan umutsuz bir şekilde bakan Devlet Başkanı, çilingirin yaptıklarını görünce hemen heykellerin yanına gelir. Çilingir der ki; “Sayın Devlet Başkanım, birinci heykelin manası söylenen söz kulağından girer ağzından çıkar. İkinci heykelin manası söz bir kulaktan girer, öteki kulaktan çıkar. Üçüncü heykel ise bazı insanlarda söz kulaktan girer, yüreğine iner… Aralarındaki fark budur.”
                Devlet Başkanı, komşu Devlet Başkanı’na heykellerin farklarını mektupta yazar ve gönderir. Böylece imtihanı ve heykelleri kazanmış olur…
                ASIL MESELE İNSANLARIN SÖYLENEN SÖZLERİ NASIL ANLAMALARIDIR…


Yayınlanma Tarihi : 17/12/2024 00:55
Okunma Sayısı : 95

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar