Selim ATAŞ
ANA YÜREĞİ

Evet, bir tavuk yavruları için aslana saldırır. Çünkü o bir Ana’dır. Onu bir kedi veya başka bir hayvan da yapar.

Ormanın kenarında bir tavşan, yavrusu ile otlar iken bir kurdun geldiğini görür. Tavşan, kendi lisani haliyle yavrusuna ormanın içine doğru kaç der. Yavru, ormanın içine doğru koşar iken tavşan kurda doğru koşar. Yani yavrusu için kendisini feda eder. İşte hayvan da deseniz, bunlar birer Ana’dırlar…
                Bir Ana kendisine hakaret eden oğluna boş beşiği gösterir. Ve der ki; ey oğul, ben seni bu beşikte büyüttüm. Oğlu der ki büyütmeseydin…
                Ana der ki; ey oğul, sen uyumadan ben uyumazdım, sen ağladığın zaman ben de seninle beraber ağlardım... Oğlu bana ne der...
                Ana der ki; ey oğul, bırakmazdım bir sinek yüzüne konsun, rahat uyuyasın diye... Sen öldüğün zaman mezarda yılanlardan böceklerden kendini koruyabilecek misin? Oğlu der ki sana ne...
                Gözyaşları boncuk boncuk dizlerine damlayan Ana, hayırsız oğluna beddua bile etmez...
                Bir Ana kızına nasihatte bulunmak ister. Der ki; ben Anadolu’yum, ben Ana’yım. Kızı da der ki; ben moda hayranıyım. Çağdaş yaşamak isterim. Akşamları eve kapanıp örgü örmek istemem, gece kulüplerde eğlence yerlerinde yaşamak isterim...
                Sayın Cumhurbaşkanım, ülkemize çok güzel şeyler yaptın. En güzeli ülkemiz için gerekli olan silahları yaptın. Hayırlı nesil yetiştirmezsek, yirmi beş-otuz yıl sonra bu silahlar bize döner...
                Vatan da bir Ana’dır..

Demişler ya Ana gibi yar olmaz,

Ananı incitme hayırsız evlat…

Acımazsız insan bahtiyar olmaz,

Ananı incitme hayırsız evlat…

İyi davran, onun al duasını,

Sakın alma onun bedduasını…

Ne yaparsan bulursun aynısını,

Ananı incitme hayırsız evlat…

Kalkan gibidir Ana’nın duası,

Zehirli ok gibidir bedduası…

Son pişmanlığın da yoktur faydası,

Ananı incitme hayırsız evlat…